NE BÄ°TEN MAKAMA NE DE BÄ°TEN ÖMÜRE DÖNÜÅž YOK

Bizler çocukluÄŸumuzdan itibaren hep büyüklerimizin sözleri ile büyüdük, onlar kendi aralarında sohbet ederken bizler de evin bir köÅŸesinde oyun oynarken özellikle bizlerin duymasını istercesine yüksek sesle “öbür dünyaya gittiÄŸinde sorgu sual melekleri gelecek, bu dünyada yaptığın iyiliklerin ve kötülüklerin hesabı görülecek. Ä°yilikler bir kefeye kötülükler bir kefeye konacak, iyilikler ağır basarsa sorun yok cennete gideceksin, kötülükler ağır basarsa cezasını çekeceksin” cümlelerini kurarken, çocukluk bu ya, bizler de bu sözlerin hayalini kurar, zihnimizde canlandırırdık, sonrasında ne olacak diye merak ederdik. 

Yine bizlerin duyacağı yüksek bir ses ile “hesabı görülen kiÅŸi meleklere yalvaracak, ne olur beni bir daha dünyaya gönderin, yaptığım tüm hataları telafi edeyim, ayrıca hakkını yediÄŸim insanlar ile helalleÅŸeyim” diye sohbetleri devam ederken, yine hayalimizde yalvarış yakarışlar canlanırdı.  Sohbetin sonunda ise “her türlü yalvarışa karşın, sen günahınla sevabınla ömrünü tamamladın artık dönüÅŸ yok!  aklını kullansaydın, cezanı çekeceksin” derlerdi, bizler ise sanki bu sözleri duymamış gibi oyunumuza devam ederdik, halbuki her bir cümlenin içinde geçen her bir kelime bile zihnimize kazınırdı.

Ä°ÅŸte bu geçip biten insan ömrü ile halka hizmet için oturulan makam koltuklarında geçen süreyi geriye dönüÅŸünün olmaması anlamında benzetirsek dikkat etmemiz gereken hususlar kat be kat artıyor. Makam ya da görev nasıl adlandırırsak adlandıralım, her bir görevde bulunan emanetçinin yapmakla mesul olduÄŸu görevler vardır. Hangi makam hangi görev olursa olsun, belediyenin temizlik görevlisinden baÅŸkanına, memurundan akademisyene aldıkları maaÅŸlarının içinde “tüyü bitmedik yetimin hakkı var”dır. 

Kendisine devleti ya da milleti tarafından emanet edilen görevinin başında bulunduÄŸu süreçte layığı ile görevini yerine getirip, kendine tanınan sınırlar içerisinde hizmetini devletine ve milletine yapmış ise sorun yok ancak bulunduÄŸu makamı iÅŸgal edip, kendisine emanet olarak sunulan imkânları ÅŸahsına ve çevresine kullandıysa vay onun haline!

Lafı çok fazla uzatmaya gerek olmadığını düÅŸünüyorum, anlayan ya da anlamak isteyenler için her ÅŸey gayet açık ve net. 

Bizlere emanet edilen makamların da bizlere bahÅŸedilen ömrün de geri dönüÅŸü yok….

 Doç.Dr. YaÄŸmur Küçükbezirci