ŞEYTANIN AKLININ BİLE ERMEDİĞİ SUBLİMİNAL MESAJLAR

Dünya kuruldu kurulalı hak ve batıl arasındaki savaÅŸ, mücadele tüm hızıyla ve ÅŸiddetiyle devam ediyor.  Dünya var olduÄŸu müddetçe de devam edecek diye düÅŸünüyorum.  Çok yakın bir zamana kadar ülkeleri iÅŸgal etmek, milletleri köleleÅŸtirmek için tankla, topla, tüfekle savaşılırken teknolojinin geliÅŸmesi ile artık savaÅŸlarda kullanılan teknikler de deÄŸiÅŸti ve her geçen gün yeni teknikler ekleniyor.  “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” diyen KöroÄŸlu bu günleri görseydi ne derdi acaba?

Hani bazen birileri çok kurnazca planlar yaptığında “ÅŸeytanın aklına bile gelmez” diye kullandığımız bir söz vardır ya batılın kullandığı bazı teknikler tam da o misal kurnazca, sinsice, fark ettirmeden insanların zihinlerini etkileyip oluÅŸturacakları “mankurtları” istedikleri doÄŸrultuda kullanmak üzere kurgulanmıştır.

Kısaca bu tekniklerin bazılarından bahsetmek istiyorum ki teknolojinin öneminin ve teknolojiyi üretenin yani bilgiye sahip olanın dünyayı nasıl yönlendirdiÄŸini bir kez daha vurgulamış olalım.

Amerika BirleÅŸik Devletleri ordusunun ve istihbarat birimlerinin kullandığı “Alçak Ses Yayma Tayfı” olarak isimlendirilen ve bilinçaltına sessiz mesaj göndermeye yarayan projede yer alan Edward Tilton bu sistemin Irak’ta Çöl Fırtınası Harekâtında baÅŸarılı olduÄŸunu belirtmektedir.  Ä°nsan kulağının doÄŸrudan duyamayacağı ancak zihninin alabileceÄŸi çok alçak veya çok yüksek radyo frekans derecelerinde istenilen mesaj gönderilebilir yani insanın öfke, ÅŸiddet, acı kaygı, korku, kin vb. tüm duygularının bilgisayarlarla belirlenip EEG sinyalleri içinde, ilgili frekans ve geniÅŸlikleri ölçülerek, baÅŸka bilgisayarlara aktarılıp, baÅŸka insanların zihninde de aynı duyguları oluÅŸturması saÄŸlanabiliyor. “Direnmenin faydasız” gibi sözler ile psikolojik olarak da insanlar iÅŸgale hazır hale getirilebiliyor.

BaÅŸka bir teknik ise “25. Kare” diye adlandırılan tekniktir. Sinema filmleri 24 kareden oluÅŸmaktadır, göz bir saniyede 24 kareyi algılayabilirken, 25. kareye yerleÅŸtirilen görüntüyü algılayamaz ancak bilinçaltı bu görüntüyü depolar. Böylelikle istenilen mesaj hedef kiÅŸi/kitleye iletilmiÅŸ olur. Farklı yayın sistemlerinde kare sayıları ya da teknik olarak iÅŸlem farklılıkları olsa da gözün algılayabileceÄŸi görüntü karelerinin üzerinde kare yerleÅŸtirme tekniÄŸi ile kurulan bu sistem genel olarak 25. kare tekniÄŸi olarak adlandırılmaktadır.

Bir diÄŸer bilinçaltı mesaj gönderme tekniÄŸi ise “koku” kullanılarak istenilen kitlenin uyarılması ve istenilen etkinin uyandırılmasıdır. Günümüzde sektör haline gelen ve her firmanın kendi özelliklerine göre koku ürettirdiÄŸi alanlarda ise amaç müÅŸterilerin bilinçaltlarını etkileyerek o markayı tercih etmelerini saÄŸlamaktır.  Lokantalar, iletiÅŸim merkezleri, bankalar, giyim maÄŸazaları gibi birçok ticarethane müÅŸterilerini kendi firmalarına özel yapılmış koku ile etkileyerek o yerde daha fazla kalmalarını saÄŸlamak ya da o kokuyu duyduklarında çaÄŸrışım yaparak firmalarının akılda kalıcılığını artırmak ya da ürünün marka bilinirliliÄŸini artırmak üzere özel koku tasarımları yaptırmaktadır. Örnek olarak lokantalarda iÅŸtah açıcı, bankalarda güven aşılayıcı, tekstil sektöründe ise dinamizmi öne çıkarıcı özel kokular kullanılıyor.

Åžarkıyı tersten çalarak ya da ÅŸarkı sözlerini tersten okuyarak istenilen mesajın gizli olarak gönderilmesini saÄŸlayan teknik ise “Backmasking” ya da “Backward Masking” olarak adlandırılmaktadır.  Slayer isimli Metal Grubun 1985 yılında söyledikleri “Cehennem Bekliyor” isimli ÅŸarkısında “katıl bize” sözü sürekli olarak backmasking tekniÄŸi ile verilmiÅŸtir. Grubun vokalistlerinden Tom Araya bu sözü yalnızca bir özel etkisi olsun diye kullandıklarını ifade etmiÅŸtir. Subliminal mesajların bu ÅŸarkıların içerisine yerleÅŸtirilip dinleyicilerinin bilinçaltına girerek satanizm ve uyuÅŸturucu hap ile tanıştırdığına dair Jacob Aranza tarafından “Backward Masking Unmasked” isimli kitap yazılmıştır.

Daha eski tekniklerin var olduÄŸu ve kullanıldığı da bilinmekle beraber “ÅŸeytanın aklının bile ermediÄŸi” bu tekniklere her geçen gün yenileri eklenmektedir.  Subliminal mesaj gönderme teknolojisini üretebilecek kapasiteye sahip bir ülke olarak olumlu ve faydalı mesajların gönderilmesi yolunda gençlerimize fırsat tanınması ve imkânların saÄŸlanması bu konu ile yetkili kurumların en asli görevidir. 

Yetkili kurumların etkisini göstermesi dileÄŸi ile… Bilinçli kalın…

Doç.Dr. YaÄŸmur KÜÇÜKBEZÄ°RCÄ°